Türk Vatandaşliğini Kazananlar & Çifte Vatandaş Olanlar İçin Miras Hukuku
Miras hukuku, ölen kimse ile sona ermeyen, intikal edebilir hak ve borçları düzenleyen hukuk dalıdır. Terekenin (Mirasın); kimlere, hangi sıra ve oran dahilinde geçeceğini belirleme amacı taşır. Miras hukukunun temelinde özel mülkiyet ve bunun devamlılığı yer almaktadır.
Çifte/Çoklu vatandaşlığa sahip kişilerin miras durumunun belirlenmesinde hangi hukukun uygulanacağı 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) ile belirlenir.
MÖHUK m.4’te belirtilen genel kural uyarınca, bu MÖHUK hükümleri uyarınca yetkili olan hukukun vatandaşlık esasına göre tayin edildiği hâllerde, bu Kanunda aksi öngörülmedikçe; birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanların aynı zamanda Türk vatandaşı olmaları hâlinde uygulanacak olan hukukun belirlenmesi açısından kişinin Türk Vatandaşlığı esas alınacaktır ve Türk Hukuku uygulanacaktır.
Miras Hukuku’na dair konular MÖHUK’ta m.20’de özel olarak düzenlenmiştir. Bu maddenin fıkralarını ayrı ayrı incelemek gerekmektedir:
- 1. Miras ölenin millî hukukuna tâbidir. Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır.
Çifte/çoklu vatandaşlığa sahip olan kişilerin vatandaşlıklarından birinin Türk Vatandaşlığı olması halinde, uygulanacak olan hukukun “milli hukuk” olarak belirtildiği mirasa ilişkin uyuşmazlıklarda Türk Hukuku uygulanacaktır.
Kişinin vefatı sonrası kimlerin kanuni mirasçı olacakları, kanuni mirasçıların miras payları, ölüme bağlı tasarruflar gibi konular için miras bırakanın milli hukuku, Türkiye'de bulunan taşınmazlar içinse Türk hukuku uygulanacaktır. Bunun sonucunda, kişinin Türk Vatandaşlığını kazandıktan sonra vefat etmesi durumunda bu konularda 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu uygulanacaktır.
Türk Hukuku’nda mirasçılar için zümre sistemi benimsenmiştir, mirasçılık sıfatını kazanmayı haiz kişiler aşağıdaki gibidir:
- Miras bırakanın alt soyu ve eşi, yoksa
- Miras bırakanın anne ve babası ve onların alt soyu, yoksa;
- Miras bırakanın büyük anne ve babaları ile onların alt soyudur
Kişinin alt soyu, altsoyu yoksa anne ve babası ve onların alt soyu, onlarında bulunmaması halinde büyük anne ve babası ile onların alt soyu mirasçısı olabilecektir. Örneğin miras bırakanın çocukları var ve çocuklar hayatta ise, miras bırakanın anne ve babası (2. Zümre) mirasçı olamaz.
Türkiye'de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukuku uygulanır. Mirasçılar arasında Türk olmayan kişiler yer alıyorsa bu konuya ayrıca değinmek gerekir. 2644 Sayılı Tapu Kanunu 35 uyarınca
“Kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı uyruklu gerçek kişiler Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçemez.
..bu maddenin birinci fıkrası kapsamındaki sınırlamalar dışında miras yoluyla edinilen taşınmazlar ve sınırlı ayni haklar, Maliye Bakanlığınca verilecek bir yılı geçmeyen süre içinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine ödenir.”
Türkiyede bulunan taşınmazlar mallar dışındaki tüm tereke için uygulanacak olan hukuk miras bırakanın milli hukukudur ve bu hususta mirasçıların vatandaşlığı rol oynamamaktadır.
Türk Vatandaşlığını kazanmış aynı zamanda başka bir ülkenin de vatandaşı olan kişiler vefat ettiğinde terekedeki taşınır ve taşınmaz mallar için uygulanacak olan hukuk Türk Hukuku olacaktır. Kişinin alt soyu, altsoyu yoksa anne ve babası ve onların alt soyu, onlarında bulunmaması halinde büyük anne ve babaları ile onların alt soyu mirasçısı olabilecektir.
- 2. Mirasın açılması sebeplerine, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
Fıkra 2, fıkra 1’in istisnalarını düzenlemektedir. Ölüm dışındaki mirasın açılması sebepleri (gaiplik vb), terekenin ölüm anında kanun gereği mi yoksa bazı zorunlu işlemler yapıldıktan sonra mı kazanılacağı, mirasçılar arasında miras ortaklığı kurulup kurulmayacağı gibi konularda terekenin bulunduğu ülke hukuku uygulanacaktır. Kişi Türk Vatandaşlığını kazanmış ise bu konularda uygulanacak olan hukuk Türkiye’de bulunan tereke için Türk Medeni Kanunu olacaktır.
Türk Medeni Kanunu m. 599 uyarınca “Mirasçılar, miras bırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar.
Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, miras bırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve miras bırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar.”
- 3. Türkiye'de bulunan mirasçısız tereke Devlete kalır.
Türk Hukuku’nda Devlet’in son mirasçı olması benimsenmiştir. Türkiye’de bulunan mirasçısız tereke, taşınmaz olup olmadığına bakılmaksızın Devlet’e kalacaktır.
- 4. Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7 nci madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir.
7. maddeye göre hukukî işlemler, yapıldıkları ülke hukukunun veya o hukukî işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun maddî hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir.
Şekil bakımından ölüme bağlı tasarruflar, vasiyetnameler ve miras sözleşmeleri olarak 2’ye ayrılır. Fıkra 4 yalnızca şekil, yani geçerlilik koşulları bakımından düzenleme sunmaktadır. Buna göre ölüme bağlı tasarruflar yapıldıkları ülke hukukunun maddi hukuk hükümlerinin belirttiği koşullara uymalıdır. Örneğin kişi Türkiye’de bir miras sözleşmesi yapacaksa geçerlilik koşulları Türk Hukuku’na göre belirlenecektir. Esas bakımından uygulanacak hukuk fıkra 1 uyarınca miras bırakanın milli hukukudur, Türkiye’de bulunan taşınmazlar bakımından ise Türk Hukuku’dur.
Vasiyetnamelerin şekli hususunda “Vasiyet Tasarruflarının Biçimine İlişkin Kanun Uyuşmazlıkları Konusunda 1961 tarihli La Haye Sözleşme”si uygulama alanı bulacaktır.
Ketenci&Ketenci ILP olarak müvekkillerimize Miras Hukuku, Çifte Vatandaşlık ve ilgili konularda hukuki destek sağlamaktayız. Bu web sayfasında sunulan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır ve tavsiye niteliğinde değildir, Miras Hukuku mevzularının her somut olay nezdinde ayrıca değerlendirilmesi gerektiğinden avukatlarımızla görüşmek ve sorularınız için lütfen [email protected] mail adresi üzerinden veya +902164558098 telefon numarasını arayarak bizimle iletişime geçin.
Ketenci & Ketenci | ILP